Türkiye’de fiber optik internet altyapısı her geçen gün genişlemeye devam ediyor. Eğer yeni bir binada ikamet ediyorsanız, FTTH (Fiber-to-the-home, Eve kadar fiber) dediğimiz, yani dairenizin içine kadar fiber optik kablonun mevcut olduğu altyapıya sahip olmanız büyük bir olasılık. Ne yazık ki, bu altyapı Türk Telekom’a ait ise, hizmeti hangi servis sağlayıcıdan alırsanız alın, bir cihaz zorla(!) kiralanıyor. İnternet erişimizini neden ve nasıl farklı bir cihaz kullanarak gerçekleştirebileceğinizi merak ediyorsanız okumaya devam edin.
Her şeyden önce verilen cihazın ne yaptığı ile başlayalım. Daireye kadar gelen fiber optik kablo, yine Türk Telekom tarafından sağlanan ONT (optik ağ sonlandırıcı) cihazında sonlanıyor ve kullanım için bir ethernet portu sağlanıyor. İnsanlarda kullanılması zorunlu algısı yaratmak için “modem” ismiyle verilen cihaz, aslında herhangi bir modülasyon/demodülasyon (mo-dem 🤯) yapmıyor. Kendi WAN portundan ONT’nin ethernet portuna bağlanarak herhangi bir yönlendiricinin (router) yapabildiği PPPoE (Ethernet üzerinden uçtan uca protokol) bağlantısı oluşturuyor.
Neden farklı bir cihaz?
Türk Telekom’un verdiği kablosuz yönlendirici (lütfen modem demeyelim) çoğu bireysel kullanıcının ihtiyacını karşılayacak özelliklere sahip, bu nedenle çoğunlukla farklı bir cihaz kullanmaya gerek yok. Zorla kiralama stratejisinin doğruluğu veya yasallığı ise bu yazının kapsamı dışında kalıyor. Bu yazıyı buraya kadar okuduysanız, farklı bir cihaz kullanmak için bir sebebiniz olduğunu veya olası sebepleri merak ettiğinizi tahmin ediyorum.
Her şeyden önce, kârlılığı üst seviyede tutmak için doğası gereği olabilecek en ucuz bileşenlerden üretilen cihaz, ihtiyaç duyduğunuz performansı sağlamayabilir. Yerel ağınıza bağlı cihaz sayısı arttığında bağlantı problemleri (aktarım hızında yavaşlık, bağlantı kopmaları) yaşayabilirsiniz. Bu cihazlar genellikle dahili antene sahip oldukları için ihtiyacınız olan kapsama alanını veya kablosuz sinyal gücünü sağlayamayabilir. Cihazın teknik özellikleri cihazlar arası hızlı dosya aktarımı, kablosuz ekran paylaşımı için gerekli niteliklere (Gigabit ethernet, IEEE 802.11ac/WiFi 6 vb.) sahip olmayabilir. Bunlara ek olarak, teknik kullanıcılar, özellikleri kısıtlanmış olduğu için ihtiyaç duydukları özelleştirme ve yapılandırma seçeneklerini bulamayabilir. Mevcut bir yönlendirici varsa, araya başka cihaz koymak veya fazladan priz ve hacim işgal etmeyi istememek de kabul edilebilir tercih sebepleri arasında.
Çok önemli olduğu için kendine ait bir paragrafı hak eden başka bir dezavantaj da gizlilik ve güvenlik. Bu cihazlar servis sağlayıcısı tarafından özelleştirilmiş yazılımlarla çalışırlar ve genellikle hiç güvenlik güncellemesi almazlar. Bu da ev ağınızı, zamanla kötü niyetli komşularınızın (kablosuz ağınızın kapsama alanındaki insanlardan kaçını tanıyorsunuz?) hedefi hâline çevirebilir. Gizlilik açısından TR-069 desteği de geçerli bir endişe yaratıyor. Ağ geçidinizin servis sağlayıcınız tarafından uzaktan yapılandırılabilmesini sağlayan bu protokol, cihaz size ilk teslim edildiğinde veya fabrika ayarlarına sıfırlandığında, elle müdahale gerektirmeden bağlantı ayarlarınızın otomatik yapılmasını sağlıyor. Kötü niyetli kullanıldığında ise, kablosuz ağ parolanızın servis sağlayıcınız tarafından öğrenilmesine, yerel ağınıza bağlı olan cihazların takip edilmesine, ağa bağlı kameralarınızın uzaktan izlenebilmesine olanak sağlayabilir.
Cihaz seçimi
Tercihler, adı üstünde, kişisel ihtiyaçlara göre yapılmalıdır. Benim bir yönlendiriciden beklentilerim aşağıdaki gibi:
- NAS cihazlarım ile hızlı dosya transferi yapabilmek için Gigabit ethernet bağlantısı
- Yüksek bant genişliği ile kablosuz erişim için 802.11n 2.4 GHz ve 802.11ac 5 GHz çift bant kablosuz desteği
- VLAN ve güvenlik duvarı kuralları ile hangi cihazların kendi aralarında bağlantı kurabileceğini belirleyebilme, internet erişimini kısıtlayabilme
- İnternet erişiminde kullanabilmek için PPPoE desteği
- Uzaktan betikler ile yönetebilme
- Ev otomasyonunda kullanmak üzere Home Assistant‘a entegre olabilme
Bu beklentileri karşılayabilmesi ve uygun fiyatı nedeniyle kablosuz yönlendirici olarak Mikrotik hAP ac² tercih ettim. İster yatay ister dikey olarak kullanabileceğiniz şık bir tasarıma sahip hAP ac², yeteneklerini Qualcomm IPQ4018‘e borçlu. Performans bekleyen ev kullanıcıları için ideal bir ürün.
Bu yazıda neden internet erişimimi bir Mikrotik yönlendirici cihaz üzerinden sağladığımı anlatmaya çalıştım. Serinin devamında cihazı nasıl yapılandırdığımı okuyabilirsiniz.
Görsel: Uhernandez / CC BY